17 Aralık 2012 Pazartesi


TUTSAK VEKİLLERDEN ERDOĞAN VE ŞAHİN'E ROBOSKİ SORULARI

ANKARA-  BDP'nin tutuklu Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Selma Irmak, Roboski katliamı ile ilgili kamuoyunun merak ile beklediği soruların yanıtlanması talebiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi. 

BDP'nin tutuklu Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ile Selma Irmak, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî (Ortasu) köyünde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 34 yurttaş ile ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e ayrı ayrı yazılı soru önergeleri verdi. Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulunan Sarıyıldız, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan aracılığı ile Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması talebiyle verdiği önergede, Kürt sorunun trajedisini bütün çıplaklığı ile gözler önüne seren Roboski katliamının 11 gün sonra birinci yılını dolduracağına dikkat çekerek, "Katliam Türkiye'de büyük bir kırılma noktasının oluşmasına neden oldu. Katliamda sorumluluğu olanların ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için sürekli yollarda olan Roboskili ailelerin adalete olan güvenleri her geçen gün daha da azalıyor. Sorun artık sadece Roboskili ailelerin davası olmaktan çıkmış, hak, hukuk ve adalet savunucularının da ortak davası haline gelmiştir" dedi. 

TMK 10. Madde ile görevli Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce soruşturma başlatılmasına rağmen, sürdürülen soruşturmada uygulanan "kısıtlama kararı" nedeniyle kamuoyunun herhangi bir bilgiye sahip olmadığına değinen Sarıyıldız, katliamda yaşamını yitiren ailelerin avukatlarının 8 Haziran 2012 tarihinde Diyarbakır Savcılığı'na başvurduğunu hatırlattı. Başvuruda bulunan ailelerin kısıtlama kararının kaldırılması ve dosyanın bir örneğinin kendilerine verilmesi ve soruşturmada bugüne kadar yapılan işlemler konusunda bilgi talebini içeren iki ayrı dilekçe verdiğini hatırlatan Sarıyıldız, "Dilekçeler, o tarihlerde görev yapan Başsavcı Vekili Ahmet Karaca'ya teslim edildi. Aradan geçen süre içerisinde verilen dilekçelere herhangi bir yanıt verilmemesi üzerine avukatlar, dilekçelerinin akıbetini sormak için savcılığa başvurdu. Ancak Uludere soruşturmasını sürdüren savcı ile dosyada görevli kâtip, avukatlara verilen dilekçelerin dava dosyasında yer almadığı bilgisini verdi" diye belirtti.

'Operasyona hükümet yetkilileri onay vermiş midir?'


Sarıyıldız, ailelerin avukatlarının, soruşturma dosyasında kaybolan dilekçelerini, 12 Aralık 2012 tarihinde bir kez daha Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na sunduğunu anımsatarak, katliamda yakınlarını yitirenlerin ailelerinin olayın yaşandığı günden bu yana ısrar ile yanıtını bulmaya çalıştıkları soruların cevaplandırılmasının önem arz ettiğini belirtti. Sarıyıldız, Erdoğan'a şu soruları yöneltti: "Bölgede İHA ya da farklı araçların görüntüleri istendi mi? Kamu görevlisi olan yetkililerin ifadesine başvuruldu mu? Sağ kurtulan kişilerin ifadelerine başvuruldu mu? Karakol yetkililerinin ifadelerine başvuruldu mu? Operasyona hükümet yetkilileri onay vermiş midir?" 

'Örtbas edilmesi ile ilgili talimatınız oldu mu?'

Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Şırnak Milletvekili Selma Irmak da, BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken aracılığı ile Roboski katliamı hakkında İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı'na yazılı soru önergesi verdi. Irmak, verdiği soru önergesinde Şahin'e şu soruları yöneltti: "F-16'ların bombardımanı ile katledilen 34 sivil yurttaşın failleri neden hala bilinmemektedir? Soruşturmanın sonuçlanmasının zamana yayılması ve örtbas edilmesi ile ilgili bir talimatınız oldu mu? Katliam soruşturmasının bu haliyle, 'Ankara'nın derin dehlizlerinde' kaybolmadığını iddia edebilir misiniz? Geçimlerini kaçakçılıkla sağlayan 34 sivil yurttaşın katledilmesinde F-16 savaş uçaklarında görev yapan, operasyon kararı veren ve bombalamayı gerçekleştiren kişiler hakkında soruşturma açılmış mıdır? Bu kişilerin soruşturma aşamasında ifadelerine başvurulmuş mudur? Başvurulmuşsa, ifadeler nelerdir? Üzerinden bir yıla yakın süre geçmesine rağmen devletin 'Yanlış istihbarat' gibi açıklamalarla özür dilemeden geçiştirdiği, katliamın faillerini açığa çıkarmayarak Türkiye'de insana, adalete, hak ve hukuka zerre kadar değer vermeyen bir hüküm sürmekte olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. İnsanın katledilmesine göz yuman, soruşturmaları geciktirerek unutturmaya çalışan politikaları devlet politikası olarak mı belirlediniz?" 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder